Meral Koç sizi tanıyarak başlayalım.
Ben kim miyim? Hem bir kanser savaşçısı, hem bir engelli, hem bir sanatçı ve girişimciyim. 37 yıllık yaşamımda iki farklı kanserle mücadele ettim. Biri, babamı da bizden alan lösemi yani kan kanseriydi. Diğeri ise vücudumdan bir parçam eksildiği için beni umutsuzluğa iten ve 'Hayatın bitti Meral' dedirten meme kanseri.
Bu önemli hastalıklarda, hayatınızda neler değişti?
Tedavilerim bitti, bu durumda genelde 'Atlattık' deriz. Ama işin aslı öyle olmuyor. İleriki yaşantımızda kanserin bizde bıraktığı izler neredeyse her durumda karşımıza çıkıyor. İkinci kez kanser olduğum zaman 22 yıllık işimden ayrıldım. Psikolojim çok bozulmuştu, iş ortamına adapte olamadım. Malulen emekli oldum.
Sanatla ilgilenmeye nasıl başladınız?
Meme kanserinin zihnimde sürekli kendisini hatırlatmasından kurtulmak için Ankara Büyükşehir Belediyesi BELMEK Kursu'nda Çini ve Ahşap Boyama dersleri almaya başladım. İyi ki de yapmışım. Yeni bir sayfa açıldı hayatımda.
Çini aşkınızdan bahseder misiniz?
Çini aşkı beni hayata bağladı. Boyalar, renkler, desenler, objeler...Yeni tanıştığım kişiler, hocalar, kursiyerler, malzemeciler 'Ankara'da neler varmış, benim haberim yokmuş' dedirti bana. Çiniyle geçen 1 yılın sonunda iyileşme gösterdiğim için, malulen emekliliğim sonlandırıldı. Psikolojik olarak çalışmaya hala hazır değildim ama para kazanmam gerekiyordu. Tedavimde devam ediyordu.
Kendinizi tanıtmak amacıyla neler yaptınız?
Yaptığım çini ve ahşap çalışmalarımı instagramda açtığım sayfada paylaşmaya başladım. Çalışmalarım beğenildi ve zaman zaman TAİ, ASELSAN ve bir çok bakanlık için hediyelik ürünler yapmam istendi. Bu arada, Yenimahalle Belediyesi'nin Tornada Seramik Kurslarına da katıldım.Objelerimi kendim hazırlamak istiyordum. Kendim sırlayıp fırınlamak istedim. Dönemin belediye başkanına bir mektup yazıp istedim ama olmadı.
Yaptığınız çinilerinizi nasıl
Fırınım olmadığı için zorlanıyordum. Birgün, Müge Anlı'nın televizyon Programında ''Ramazan Ayı öncesi bana mektupla gerçekleşmesi istedikleri dileklerini yazanların, dileklerini gerçekleştireceğim'' dediğini duydum. Bir seramik fırını istedim.Bir ay içinde hayalim gerçekleşti ve EFSİAD ve REFSAN desteğiyle evime ulaştı. Bir ara annemin desteği ile bir dükkan tuttuk. Yaptığım ürünler dükkanımı doldurmuştu bile. Çiniyle uğraşan hanımlardan çok destek gördüm. Ama dükkanımın ömrü 5 aymış. Bazı kötü niyetli kişiler yüzünden kapatmak zorunda kaldım. Şu an evimde çalışıyorum.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Mutluyum, yaptıklarım beğeniliyor. Beğenilmesi de bana şifa oluyor. Hayal etmeye devam ediyorum. Birgün mutlaka Meral Koç Tasarım'ın şahane bir atölyesi olacak. Belediyemizden de bu konuyla ilgili desteklerini istedim. Sağolsunlar çok ilgililer. Pandemi sürecinden dolayı zamana bırakmak zorunda kalındı. Önceliğimiz tabii ki sağlığımız. Bunu da atlatırız. Umarım hikayem, bütün kanser hastalarına umut olur.
Sevgili Meral Koç'a bu anlamlı söyleşi için çok teşekkür ederim. Sanat hayatına sağlıkla devam etmesi dileği ile...
HABER:SEMA KUMRULU/ ANKARA