Ben 1962 yılında Ankara'da doğmuşum. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Ev Ekonomisi Bölümü'nü bitirdim.
Sanat çalışmalarınızı hayatınıza ne zaman dahil ettiniz?
Çocukluğumdan itibaren resme çok ilgim vardı. Dolap kapaklarına, defter kenarlarına sürekli resim çizerdim. Babaannemi karşıma alır, kara kalem çalışırdım. Uzun bir aradan sonra çocuklarım da büyüyünce, kendime daha çok zaman ayırmaya başladım. 2004 yılında Halk Eğitim Merkezinde yağlı boya, sulu boya ve akrilik çalışmalarıyla resim hayatıma adım attım. Sadegül Alişan ve Ferruha Yumurtacı Demirtaş'tan eğitim alarak resim tekniklerini öğrendim. Daha sonra Ebru Sanatıyla beni tanıştıran, Dilek Demirok hocamdır. Kat-ı çalışmayı Saadet Sarı sevdirdi bana. Aynı zamanda Saadet Sarı, Ebru hocamdır. Uluslararası Sanat ve Sanatkarlar Topluluğu Kültür Derneğine (SAKÜDER) üye olduktan sonra atölye çalışmalarında Ressam Erkan Geniş hocamla çalışmalar yaptık. SAKÜDER bana bir okul gibi oldu.
Resimde tarzınız nedir? Bize sergilerinizden bahseder misiniz?
Karışık çalışmayı seviyorum, kendime sınır koymuyorum. İçimden ne gelirse, sosyal hayata dokunan resimler yapıyorum. Daha doğrusu ben tasarım yapmaktan zevk alıyorum. Öğrendiğim teknikleri harmanlayarak uyguluyorum. Ebru çalışırken de motifler kullanıyorum. Çok kitap okurum, tarihi de çok sevdiğim için sembolleri kullanıyorum. 2015 yılında ilk kişisel sergimi, Hamamönü Sanat Sokağı'nda açtım. Ardından birçok karma sergiye katıldım. SAKÜDER'in büyük sergilerinde hep bulundum. Yine SAKÜDER ile gittiğimiz Paris'te, Monet'in Giverny'deki Evi'nde canlı performans yaptık. 29 Ekim sergilerini hiç kaçırmam. Sosyal Sorumluluk Projelerini seviyorum, elimden geldiği kadar katılmaya çalışıyorum.
Koronalı günlerde sanat adına neler yaptınız?
Zor bir süreç oldu tabii. Endişeli günler yaşadık. Aile kayıplarımız oldu. Sanata daha çok eğildim. Ne kadar çok üretirsem bana iyi geldiğini gördüm. Ebru çalışmalarıma daha çok ağırlık verdim. O kadar çok çalışma yaptım ki eve sığamaz duruma geldim.
Pandemi sürecinden sonra projeleriniz neler?
En büyük hayalim Ankara Resim Heykel Müzesinde kişisel sergi açmak. Çalışmalarım hazır. Benim kızım da güzel resim yapıyor. Sulu boya, soyut çalışıyor. Bir hayalim de kızımla sergi açmak. İnşallah, bu zor günleri atlatınca gerçekleştirebilirim.
Hanımefendiliği ve sanatını birlikte yoğurmuş bir sanatçımız Kezban Anayurt. Kendisine tüm hayatı boyu başarılar dileriz. Hep sanatla kalalım.